hürriyet

4 Mart 2015 Çarşamba

DÜNYANIN İLK GÜNÜ


 Kitabın kapağında kılıç Fatih Sultan Mehmet'in kılıcının resmidir.

DÜNYANIN İLK GÜNÜ- BEYAZIT AKMAN
EPSİLON, 630 Sayfa
Vikitap: 8.8
Goodreads: 4.43

Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. “Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.”  

ARKA KAPAK

On beşinci yüzyılda, 19 yaşındaki genç sultan, 
bütün dünyanın kaderini değiştirmek üzereydi... 

Doğu Roma'nın merkezi Konstantinopol'den kaçırılan Alexander, yaşayabilmek için çocukluk aşkından ayrılmak zorunda kalır. Aşkına tekrar kavuşmaya söz veren Alexander, doğduğu topraklara hiç beklenmedik bir şekilde geri dönecektir. Aradığı adaleti başka topraklarda bulmuş ama ilk aşkını hiç unutmamış bir yeniçeri olarak... Aynı tarihlerde ve aynı coğrafyada, kaybettiği sevgili eşinin yasıyla birlikte elçiden çok seyyah olup çıkan İtalyan Alberti Balbi ise el yazması eserler kopyalayıp çoğaltan Müslüman bir kıza, Nilüfer'e vurulur. Alberti'nin, adeta eski aşkının ve yasının doğal bir uzantısına dönüşen bu imkânsız aşkı satır satır döktüğü gizli defteri, gittikçe tarihin en önemli tanıklarından birine dönüşecektir. Zira aynı dönemde, 19 yaşındaki bir sultan, genç Mehmet, sadece Alexander ve Alberti'nin değil, bütün dünyanın kaderini değiştirecek bir olayı, İstanbul'un fethini gerçekleştirmek üzeredir... 

Amerika'da yaşayan genç akademisyen Beyazıt Akman'ın üniversite kütüphanelerindeki kaynaklarla birlikte yerli ve yabancı yüzü aşkın eseri inceleyerek beş yıllık bir araştırmanın ardından yazmaya başladığı İmparatorluk, göz kamaştırıcı bu epikle açılıyor. Manisa'dan başlayıp İtalya'ya kadar uzanan, Gütenberg'den Bellini'ye değin pek çok tarihi simayı bir araya getiren roman, Hıristiyan-Müslüman ilişkilerine ve Doğu-Batı ikilemine dair birçok şeyi yerinden sarsacak. Şövalyelerle yeniçeriler arasındaki çarpışmalar, nakkaşlarla Venedikli ressamlar arasındaki diyaloglar ve kültürlerle yürekler arasındaki gelgitlerle bezeli bu uzun soluklu aşk ve savaş romanı; çok uzun zamandır eksikliği hissedilen renkli ve görkemli bir imparatorluk panaroması sunuyor. Alexander'ın aşkını, Alberti'nin hüznünü ve Mehmet'in azmini film izlercesine, bir solukta okuyacak, bir daha unutamayacaksınız. 

İmparatorluk, Dünyanın İlk Günü'yle başlıyor...

DEĞERLENDİRMEM

Konstantinapol’ ün fethi şekillenirken şehzade Mehmet yetişip sultan oluşuna, azmine ve sabrına tanık oldum bu kitapla. Şubat ayında tarihi kitap türünde okumak için kitap ağacında oy çokluğu ile seçilen kitabımız iyiki bu seçilmiş dedirtecek türdendi ki İstanbul’un fethini hem okumuş hem de filmlerde çokça farklı kurgulamalarla izlemiştim. Bu kitapta tabiî ki sadece Sultan Mehmet’in  azmini okumadık Alberti’nin Türklerin örf adetlerini öğrenişi, aşık olması ve daha birçok duygusunu paylaştık. Alexander’ın Meryem’e karşı yıllarca hiç sönmeyen aşkını da okuduk. Ve İstanbul’un fethini yeniçerilerden tutunda lağımcı, oduncu, çorbacısına kadar birçok kişinin bakış açısından da okumamızı sağladı Beyazıt Akman. 5 yıllık araştırmalarının ürünü çok başarılı buldum ben. Heleki o kadar insanın gözünden bakış açısı takdire şayandı bence.

PUANIM: 5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder