hürriyet

1 Eylül 2015 Salı

bir montessori hikayesi

bu post montessori ile tanışmamızı içerir.. oğlum 20. ayını geçirip evdeki oyuncaklar bize yetmeyince oğlumla nasıl vakit geçirebilirim diye google danışınca birkaç site çıktı karşıma.. okuduklarım çogunlukla oğluma uygulamaya çalıştıklarımla örtüşüyordu bu bir öğretiydi ve buna montessori yöntemi deniliyor. bende başladım araştırmaya internet siteleri ve tabiki boş durmadım birde kitap okudum ve aklıma çok yattı bu montessori :)) 
Montessori yönteminin temel kuramı " yapabilmem için bana yardım et"  biraz bizim bana balık verme balık tutmayı öğret sözüne benziyor dimi. Evet montessoride çocuğa birşeyler gösteriyoruz ve onun yapmasını bekliyoruz. 
mandal takmaca
eşleştirmeler


kuleler (montessoride pembe kule boy boy)

renkler (montessori gökkuşağı)
balkon yıkamak, çiçek sulamak
kaşıkları yerleştirmesini istemek
parmak boyaları
matematik(ezbere dayanmadan görsel olarak öğretiliyor)


puzzller (çok yönlü bir etkinlik. çocuğun özgüveni, ince motor becerilerini geliştirirken puzzle çeşidine göre sayılar,renkler şekiller,hayvanlat, taşıtlar vb de öğrenmiş olunuyor.)

gibi gibi birçok oyuncak bulunduğu gibi anne ve babalarda çocuklara çeşitli etkinlikler hazırlayabilir. her açıdan çocuğun aktif olduğu bir sistem ve çocuk bağımlılıktan da kurtulmuş oluyor. yalnız bizim Türk anneleri dur yavrum ben yaparım a çok alışık oldukları için nitekim bende öyleyim bazı konularda alışmak zor olabiliyor.. bu yöntemle egemle eğlenerek öğreniyoruz. aktivitelerimizi takip etmek isterseniz instagramda: sevidetuncay 

daha fazla bilgi almak isterseniz google montessori yazınca birçok etkinlikle karşılaşıyorsunuz ben size montessorieğitimi.blogspot.com u önerebilirim aynı zamanda facebookta alanurelifiminoyun odası ve monteesoriileöğreniyorum, yine instagramda #montessoriaktiviteleri #montessorietkinlikleri hastaglarini kullanarak da etkinliklere ulaşabilirsiniz.. 

peki nedir bu montessori kısaca bilgi;

İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori (1870-1952) yüzyılın başlarında  her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uyan bir pedagoji geliştirir.
Bu, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir.
Maria Montessori 1907 yılında ilk çocukevi “Casa dei Banbini”de engelli olmayan çocuklarla çalışmalarında yaptığı gözlemlerde çocukların nelerden hoşlandıklarını ve nelerden hoşlanmadıklarını saptar.
Maria Montessori çocukların;
  • ödüllerden
  • cezalardan
  • yetişkin tarafından programlanmış eğitimden
  • oyuncaklardan
  • şekerlemelerden
  • öğretmen masasından
  • toplu derslerden
hoşlanmadıklarını,
  • özgür seçimden,
  • hatalarını kendilerinin denetiminden,
  • • hareket etmekten,
  • • sessizlikten,
  • • sosyal ilişkilerini kendileri tarafından kurulmasından,
  • • çevrenin düzenli ve temiz olmasından,
  • • özgür faaliyete dayalı bir disiplinden,
  • • kitapsız okuma ve yazmadan
  • • alıştırmaların tekrarından,
hoşlandıklarını gözlemledi.
Eğitim sistemini çocuktan yola çıkarak kurdu.
Maria Montessori bunu açıkça şu şekilde ifade etmektedir: “Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır.”
  • Çocuk, özeldir, tektir.
  • Kendine has bir varlıktır.
  • Çocuk etrafındaki maddesel dünyayı absorbe eder, gelecekte yetiştireceği kişi modelini biçimlendirir.
  • “Çocuk, insanların mimarıdır.” Bu mimarlar farkında olmadan içlerindeki inşa planına uyarak kendi ritimleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar.
  • Bu gelişime yetişkinler etki edemezler çünkü onlar inşa planını bilmemektedirler. Ancak, bir yetişkinin zamansız müdahalesi ya bu inşa planını tahrip edebilir ya da yanlış bir yöne yönlendirebilir.
  • Montessori Eğitiminin temel taşlarından birisi hazırlanmış çevredir. Çocuklar hazırlanmış çevredeki Montessori materyallerinden, bireysel ilgi ve eğilimine göre bağımsız olarak seçim yaparlar.
  • Montessori okullarında çocuklar, istedikleri materyalle, istedikleri zaman, istedikleri yerde calışırlar.
  • Çocuklara istedikleri kadar tekrar etme imkanı sunulur. Erken öğrenen yeni bir çalışmaya geçebilecektir, çünkü öğrenmede herkesin farklı bir ritmi vardır.
  • Materyallerdeki hata kontrolü çocuğun kendi hatasını bulmasıyla gerçekleşir. Başka birinden uyarıya, onaya ve düzeltmeye gerek kalmaz. Kendi kendisini düzeltmesine olanak sağlar. Böylece yetişkinden bağımsızlaşmak doğal olarak gerçekleşir.
Çocuğun güçlü bir karakterde yetişmesini sağlamak için “bir bakıma fiziksel ve ruhsal bir hijyene” ihtiyaç vardır. Bu durumda yetişkinlerin görevi çocuğun içindeki yeteneği ve gizli gücü uyandırmak ve onları gelişim sürecinde desteklemektir.

iyi günler sizinle olsun...