hürriyet

5 Haziran 2014 Perşembe

JANE EYRE

bir süredir yazmaya vakit bulamıyorum önce egenin diş buğdayı hazılıkları falan derken epey yoruldum sonrada okumam gereken kitapları bitirmek için yazamadım ... hal böyle olunca epey yorumlanacak kitap birikti..



Jane Eyre klasiklerin içinde en güzellerinden biri bence.. 1847 yılında yazılmış ben doğmadan 137 yıl önce.. Charlotte Bronte ve kardeşleri erkek takma adlarıyla yazmışlar önce, ancak pek tutulmamış, ne zamanki Charlotte kendi adını vererek Jane Eyre yazıp başarıyı yakalamış kardeşleride kimliklerini açıklamışlar.

Jane Eyre nin 2-3 yıl kadar önce filmini izlemiş ve çok beğenmiştim. filmi izledikten sonra" kesinlikle kitabını okumalıyım" demiştim. kısmet bu seneyeymiş. geçenlerde bir reklam görmüştüm" bir kitap film olduğunda içeriğinden çok şey kaybeder" diye. gerçektende bu kitabı okuyunca bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım.

biraz kitaba değineyim.. kahramanımız Jane küçük yaşta hem annesini hem babasını kaybeder ve akrabalarının yanına sığınır ama hayatı tam bir işkenceye döner, ancak jane öyle herşeye boğun eğecek karekterde bir kız değildir.. şansı kendisi yaratmaya çalışır.. yatılı okula gönderilir çok zorlu bir öğrenim dönemi gibi görünsede Jane nin hayatını değiştirir ve aşkını bulmasına vesile olur acılar yeniden başlasada o hep dik durur ve aşkına sahip çıkar.. birkaç yerde Jane e çok kızsamda güçlü karekteri beni çok etkiledi . örnek alınması gereken bir karekter olduğunu düşünüyorum..yazarımızın akıcı diliyle 576 sayfanın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.. iyi okumalar dilerim..
puanım:
                            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder