KEMİKLERİN ŞİFRESİ/ SİMON BECKETT
Orjinal Adı: Written İn Bone
İthaki- 404 syf.
" Uygun sıcaklıkta her şey yanar. Ağaçlar. Giysiler.
İnsanlar." syf 7
"..insan biyolojisi dağıldıktan sonra bir zamanlar yaşam olan şey bozulup çürüdüğü ve eski, kuru kemiklere dönüştüğü zaman bile, ölüler hala tanıklık edebilirler. syf 15
Adli Antropologumuz David Hunter Runa isimli bir adada bir eli ve ayakları dışında tamamen yanmış bir kadın cesedini incelemek üzere görevlendirilir. Ancak olaylar hiç tahmin ettikleri gibi ilerlemez adada mahsur kalırlar. Katil sınır tanımamaktadır. son sayfalara kadar heyecan ve merakın korunduğu bu kitabında da Simon Beckett bizi ters köşeye yatırıyor. Her ne kadar katil başlarda tahmin ettiğim kişi çıkmış olsa da böyle bir son ve gelişmeler beklemiyordum. Beckett Ölümün Kimyasında olduğu gibi bu kitabıyla da büyüledi. ayrıca kusursuz çevirisi için Nur Küçük e ve İthaki ye teşekkürler.
puanım: 5
arka kapak:
İskoçya'nın uzak Hebrid adalarından biri olan Runa'da, adli antropolog Dr. David Hunter'ı tüyler ürperten bir keşif beklemektedir.
Neredeyse tamamen yanıp, ayakları ve bir eli sağlam kalmış bir ceset bulunmuştur. Yerel polis kaza sonucu ölüm raporu vermekte acelecidir, ama Hunter'ın içgüdüleri aksini söylemektedir: Karşılarındakinin bir cinayet vakası olduğu kanısındadır. Gerçekte Runa ilk anda göründüğü gibi huzurlu bir toplum olmaktan çok uzaktır... ve yanmış ceset de onun karanlık sırlarından sadece biridir.
Derken Atlantik'ten gelen fırtına adaya ulaşır ve bütün elektrik sistemi çöker, anakarayla bütün bağlantı kesilir. Fırtına kasıp kavururken, cinayetler de arka arkaya gelmeye başlar...
Etkili, sürprizli ve sarsıcı...
Kemiklerin Şifresi kitapları tüm dünyada çok satanlar listesinde yer alan
birinci sınıf bir romancının kan donduran yeni polisiye romanı.
"Beckett beklenmedik manevralarla ve doruğa tırmandırdığı dehşetle okuru diken üstünde tutuyor"
Daily Telegraph
Simon Beckett Kimdir?
Simon Beckett 1960 yılında
Sheffield’de doğdu. İngiliz Filolojisi üzerine yüksek lisans yaptı. Daha sonra
eğitmen olarak İspanya’ya gitti. İspanya’dan döndükten sonra Serbest
Gazetecilik yapmaya başladı. The Times, The Daily Telegraph, The Observer gibi
gazeteler için yazı yazdı.
Sımon Beckett ilk
kitabı olan Ölümün Kimyasını 2006 yılında yazdı.”İnsan bedeni ölümden 4
dakika sonra ayrışmaya başlar.Kendi kendine parçalanma sürecinde hücreler
içten dışa doğru çözülür.Doku önce sıvıya sonra gaza döner.Canlılığını yitiren
vücut başka organizmalar için hareketsiz bir ziyafettir artık.Önce
bakteriler sonra böcekler gelir.Ve sinekler…..”
Adli Tıp uzmanı olan David Hunter
Norfolk’un ücra bir köyünde doktor olarak çalışmakta ve geçmişini arkasında
bıraktığına inanmaktadır.Ta ki Saly Palmer ‘in cesedi bulununcaya kadar.Vahşice
işlene bu cinayeti çözmek isteyen polis Hunter’dan yardım ister.Hunter bu işe
karışmak istemezken başka bir ceset bulunur. Bu sakin köy artık paranoya içinde
yaşamaya başlar. Herkes birbirinden şüphelenir.saklanacak bir yer
kalmamıştır.Basıldığı yıl betseller olan kitap için ünlü gerilim romanı yazarı
Tess Gerritsen “bu yıl okuduğum en iyi gerilim romanı” diyecektir.
“Ama kemik farklıdır. Neredeyse kızgın ateşlere bile inatla direnir. Ve içinde
ki karbon yanıp tükenerek onu bir sünger taşı kadar ölü ve cansız bıraktığında
bile şeklini korur.” Sımon Beckett 2007 yılında ikinci kitabı olan Kemiklerin
Şifresi ile gerilimi doruğa çıkarmaya devam
etti. Adli Antropolog olan David Hunter Küçük bir ada olan Runa ‘da ayakları ve
bir eli dışarıda olan tamamen yanmış bir cesedin incelemesine başlar. Polis
olay hakkında acele bir ölüm raporu yazmak istemektedir. Ancak David olayın bir
cinayet olduğu kanısındadır. Ve bulunan ceset ilk başlarda oldukça sakin
görünen Runa’nın karanlık sırlarından biridir. Derken Atlantik’ten gelen bir
fırtına ile elektrik şebekesi çöker. Fırtına ortalığı kasıp kavururken
cinayetlerde arka arkaya gelmeye başlar.
“Fakat ölü atık olsa da deride eski halinden izler kalır. Hala anlatacak
bir öyküsü ve sakladığı sırlar vardır. Bakmasını biliyorsanız tabi.” Sımon Beckett 3. kitabı olan Ölülerin Fısıltısını 2009 yılında yazdı. Korkunç cinayetler ve tüyler ürpertici ayrıntılar
Okuyucuları kitabın başından sonuna kadar tedirginlik ve gerilim içinde tuttu.
David Hunter Ceset çiftliği denilen bir araştırma merkezine giderken,
Uzmanlarla aynı konuya merak salan, takıntılı bir katille karşılaşacağından
habersizdi. Çürümeye yüz tutmuş cesetler bulundukça Dr Hunter gerçek cesetlerle
çalışmak zorunda kalacaktı. Sımon Beckett Son
kitabı olan Mezarların Çağrısını 2010 yılında yayımladı. Kitapları 7 milyon kişi tarafından okunan yazar son
kitabı ile de okuyucularını diken üzerinde tutmaya devam etti.353 sayfalık
kitabı tek kelimeyle şaşırtıcı ve korkunun sokaklarında ürperti dolu bir
gezintiydi adeta.”Bir iki sekiz. Hava şartlarının aynı
olması şartıyla su altında bir ceset yüzeyde bırakılana göre dağılması 2 kat
daha fazla zaman alır. Toprak altındaysa bu süre 8 kattır. Bir. İki. Sekiz.
Kaçınılmaz bir gerçektir bu.”Adli Antropolog David
Hunter bu kez öldürülen 4 kadın için gidiyor. Bulunan bir ceset bu kadınların
gömülü olduğu yere yakın olabilir. Mezarlar ilk bakışta önemsiz bir şeye
benzetilebilirdi. Taş ya da budaklı bir kök olabilir. Ta ki yakından bakana
dek. Dünya çapında betseller olmuş yazarın son romanı gerilimi bir film tadında
sunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder